Tsubasa Türkiye | Giriş yapmadınız veya üye değilsiniz. Sitemize tam erişim için Giriş Yapın veya Kayıt Olun

*

Morisakinin Korkunç İntikamı

Bu konu; 16 defa yorumlanmıştır.
Konu Sahibi : uchihamadara
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
#1
BÖLÜM-1 

Morisaki sürekli aşağılanmaktan, azarlanmaktan, başkalarının kendisini kurtarmasından bıkmıştı. Bardağı taşıran son damla ise 3 sene sonra tsubasa ve misaki buluştuklarında altın kombilerinin halen ne kadar etkili olduğunu göstermek için kobay gibi morisakiyi kullanmaları olmuştu. O gün morisaki milli takımdan ayrıldı. Zaten kimsenin umrunda olmadığından bu durum ayrılması onun için pek de zor olmamıştı. Peki ne yapacaktı? Nasıl intikam alacaktı? Yetenekleri belirliydi hatta yetenekleri bile yoktu. Evine gitti ve gözlerini tavana dikerek düşünmeye başladı. Ya da umut sadece Tsubasa gibi seçilmiş elit kişiler için mi vardı onun için bir umut yok muydu, boşuna mı hayal kuruyordu acaba? Ama bu düşünceler ve umutsuzluk onu daha da güçlü yaptı. İşte sırf bu yüzden bu umutsuzluk halini yenmek için savaşmaya değerdi. Zaten bu yüzden intikam almak istemiyor muydu? Ama Japonyada kalarak bunu yapamazdı. Önce Brezilya, Almanya, Fransa gibi büyük futbol ülkeleri aklına geldi ama Tsubasa o ülkelerin bütün tekniklerini biliyordu yani Tsubasa karşısında onlardan alınan eğitimin tsubasayı yenmek konusunda pek de bir yardımı olmayacağını düşünüyordu. Buldum dedi bir anda, Afrikaya gitmeliyim, orada bulunan en ilkel kabileden futbol dersi almalıyım, çok riskli ve öldürülebilirim ama onların futbolu tamamen saf, vahşi ve özgür olduğu için tsubasa benim hareketlerimi asla tahmin edemez. Tamamen saf ve özgür bir futbol geliştireceğim. Bu zamana kadar kendimi geliştiremememin sebebi başkalarının söylediği Brezilya Futbolu, bilmem ne futbolu gibi saçmalıkları kendime empoze etmemdi ama sonunda anladım ki bunların hepsi gereksiz. Yalnızca robot olmak isteyen birisi bu tür öğretileri kendine empoze eder. Ah... Evet, birde gol atacak birisi lazım intikam alabilmem için, kim olabilir diye düşünmeye başladı morisaki. İshizaki olabilir mi acaba diye içinden geçirdi. Tsubasanın gelip kaptan olmasından aslında epey canı sıkılmıştı. Wakabayashinin o alaycı şakaları onu bıktırmıştı. O yüzden ona sorabilirdi.
morisaki:Hey ishizaki
ishizaki:Morisaki sen misin? Dünya kupasında nereye kayboldun? Koç izin aldığını söyledi, ne oldu, bir sorun yok umarım
morisaki:Hayır bir sorun yok dostum, evime gelsene seninle önemli bir şey konuşmak istiyorum.
ishizaki:Merak ettim gerçekten, hadi gidelim.


Morisaki ve ishizaki eve varmışlardı. Morisaki söze girdi

Morisaki:İshizaki, gerçekte neler hissettiğini biliyorum dostum
İshizaki:Gerçekte neler hissettiğimi mi? Anlamadım, ne demek istiyorsun ki?
morisaki:Gerçekte neler hissettiğin işte. Tsubasadan aslında nefret ettiğini, Wakabayashinin alaycı sözleri karşısında ne kadar üzüldüğünü.
İshizaki:Saçmalıyorsun, tsubasa hepimizin arkadaşı ve Japonyayı temsil ediyor. Azcık şaka yapmışlarsa ne olacak yani.
morisaki:Hey! Kendini kandırmayı bırak artık. Tsubasa her şeyini elinden aldı ve sen şimdi köpek gibi onu mu savunuyorsun. Ne zaman kendinden vazgeçtin?
İshizaki hafif ağlamaklı gözlerle şunu sordu:Ne yapabilirim ki? Benim kaderim böyle, elimden hiçbir şey gelmez. Benim hak ettiğim yancı, değersiz bir köpek olmak. 
Morisaki:Hayır! Sen bunların hiçbirisi değilsin. İkimizi de hep aşağıladılar, önemsiz gördüler. Artık intikam vakti olmalı, aşağılanma vakti sona erdi dostum. Bir planım var sana anlatacağım, daha sonra köpek olarak aşağılanmak mı istiyorsun yoksa kendini yeniden kazanmak mı istiyorsun sen karar vereceksin. Cevabını 3 güne kadar bekliyor olacağım.
İshizaki: Peki planını anlat dinliyorum.
Morisaki saf ve özgür futbol planından ishizakiye bahsetti.
İshizaki planı dinledikten sonra şunları söyledi: Oldukça ilginç bir fikir ama haklı olabilirsin ama gitmem zor buradan, anneme yardım etmeliyim, bilmiyorum ne yapacağımı son güne kadar beklemek zorunda olacaksın
Morisaki: Peki, cevabını bekliyorum
Bunlar konuşulduktan sonra İshizaki oradan ayrıldı ve türlü düşüncelerle evine doğru yürümeye başladı.

BÖLÜM 1-SON
Bunu ilk beğenen sen ol.
Yukarı Çık Cevapla
#2
Konusu ilginç ve bu özelliğiyle dikkatimi çekti
Morisaki Super Ganbare goal keeper lakabıyla biliniyor CT-2'de hepimizi çıldırtıyor.
Acaba ishizaki ile ne gibi planları var?
Eline sağlık.
Yeni bölümü bekliyoruz
CT-2 Hack Nasıl Yapılır?

TsubasaTR Hackleri


TR.Net'i Youtube semalarına taşımış bulunmaktayız 
tsubasatr.net Her yerde peki ya sen nerdesin?
[img][Resim: mkVGaR.jpg]
Bunu ilk beğenen sen ol.
Yukarı Çık Cevapla
#3
Morisaki ye ortasahadan sut cek yerine iste okadar kotu kalecı ama galıba refleklerı kotu ama rood to 2002 de mıllı takıma celimsiti ama bır mac bıle oynamsıstı 2partı nezaman gelecek aacaba merak edıyom
Stefan levin
Bunu ilk beğenen sen ol.
Yukarı Çık Cevapla
#4
yetenek refleks meselesi yani napabilir..initikam almak derken..
içine şeytanmı kaçtı bunun herkezin ayagınamı sıkacak yoksaAçık Ağızlı GülümsemeD
Bunu ilk beğenen sen ol.
Yukarı Çık Cevapla
#5
"saf ve özgür futbol planı" çok egzotik keyifli bir cümle olmuş.
Paylaştığın için teşekkür ederim. Hikaye başlangıcı itibari ile dikkat çekici. Morisaki ve Işizaki'nin karakterlerini maçlarını biliyoruz. Bu açıdan da bakınca nasıl bir ikili olacaklar , hikaye nasıl ilerleyecek 2.bölümde bekliyorum. Gülümseme
      2007-2010 Webmaster
          2010-2013 Forum Görevlisi
2013-2014 Admin
         2014-2017 Emekli yönetici
2017-2020 Admin
            2020-         Danışman yönetici

[Resim: HeNriS.png]
Delilik öyle kolay olmuyor, ben yıllarımı verdim 
DjBaşkan | AlphaT®
Bunu ilk beğenen sen ol.
Yukarı Çık Cevapla
#6
BÖLÜM 2

İshizaki eve vardığında geç kaldığı için annesinden azar işitmişti. Odasına doğru çıktı ve yatağa uzanıp morisakinin dediklerini düşünmeye başladı. İçinden düşünüyordu, ben gerçek manada ne istiyorum, futbol benim için ne anlama geliyor, futbol için ben ne anlama geliyorum, bunun gibi soruları düşünüp durdu hep, sonra içinden dedi ki, ben annemin benimle gurur duymasını istemiştim yalnızca ama o hep tsubasa ile gurur duydu, bu kötü gerçekle yüzleşmemek için hep kendimi kandırdım, bilmiyorum belki neyse boş ver... dedi ve düşünmeyi bıraktı o anda ishizaki ama sonra tekrar düşündü ve sordu kendine neden düşünmekten kaçıyorum ki, her şeyden kaçıyorum her zaman, kaçmak artık beni yoruyor, savaşıp yorulmak istiyorum dedi içinden, daha sonra morisakiyi arayıp onun konuşmaya başladı.
ishizaki:morisaki dostum, nasılsın?
morisaki:iyiyim ishizaki, sen nasılsın? Cevabını bulmuş gibisin öyle hissediyorum
ishizaki:evet, buldum, seninleyim, artık kendimden vazgeçmek istemiyorum
morisaki:o zaman karar verildi, ne yapabileceğimize ait fikir paylaşımı yapalım bundan sonra, daha iyi fikirlerin varsa benimle paylaşabilirsin dostum
ishizaki:şunu düşündüm, ilkel kabilelerden ders almamız futbol konusunda bizi onlara benzetmez mi yani yine kopya olmaz mıyız?
morisaki:biz onlara benzemeyeceğiz, onlardan ders alma nedenimiz içimizdeki saf ve özgür futbolu tekrar keşfetmek, bu keşfi yaptıktan sonra gerisi oldukça kolay
ishizaki:anladım dostum, peki ne zaman gideceğiz afrikaya, nasıl gideceğiz ikimizin de hiç parası yok
morisaki:ilk başta para kazanmalıyız, hyuga eskiden çalışıyordu ama ondan yardım almak istemiyorum bu konuda, o da ruhunu tsubasaya sattı, ayrıca yüzüme attığı o top... onun intikamını da alacağım
ishizaki:galiba bildiğim bir balıkçı var orada çalışarak para kazanabiliriz iki-üç ay sonra da uçak biletimizi ve bize yetecek bir süre yetecek kadar erzakla afrikaya gidebiliriz
morisaki:peki, o zaman sen iş kısmını halledersin dostum, bu iki-üç aylık süre içinde planımızı tam anlamıyla kurmuş olacağız.
İshizaki telefonu kapattı ve daha sonra kafasını yastığa koyup uyudu

Bu arada Tsubasa nankatsuya dönmüştü, halen barcelonada oynuyordu, sezon sonunda şampiyon olmuşlardı ama yarı finalde bayern münihe kaybetmişlerdi. İkinci maçta sakatlığı yüzünden oynamamıştı ve bu yüzden birazcık üzgün hissediyordu. Kafasını dağıtmak ve annesini özlediği için tekrar nankatsuya gelmişti.
Wakabayashi almanyadaydı, eğitimine devam ediyordu yeni bir hedefi vardı artık altı pas çizgisi dışından gol yememek yeni lakabını ultra süper great goalkeeper yapmak istiyordu. bunun için kaltzın babası alman bir mühendisti, wakabayashi için ikinci dünya savaşından kalma top makinelerini modifiye ederek futbol topu atar bir makineye dönüştürdü bu makine sayesinde asla bir futbolcunun yakalayamayacağı topları yakalayabilecek seviyeye gelmek istiyordu.
Rekabet kuvvetlendirir derler ya işte bu yüzden wakabayashinin bu özel çalışmaları scheidere de ilham olmuştu o da yeni bir fire şut için bu yüksek hızdaki topları yakalamak yerine onlara vurarak şutunu bu hızdaki toplara tepki verebilecek seviyeye getirmek istiyordu.

BÖLÜM 2-SON

Yorumlarınız için teşekkür ederim arkadaşlar, hikayenin nasıl ilerleyeceğini ben de sizler gibi bilmiyorum, hikayenin başına geçtiğimde doğaçlama olarak yazıyorum her şeyi ama şöyle bir hayalim var, bu hikayenin sonsuza kadar sürmesini istiyorum ve sizler için her zaman az da olsa mutlu olabileceğiniz bir şey okumanıza vesile olmak. belki bundan sonra oyuncu gelişimlerinden bonus bölümlerde bahsedebilirim, hikayenin sonlarına doğru fark ettiyseniz birkaç tane oyuncunun gelişimi hakkında bilgi verdim bunun için ayrı bir bölüm yapabilirim belki
Bunu ilk beğenen sen ol.
Yukarı Çık Cevapla


Yönetim Ayarları
Hızlı Menü:


 
Görüntüleyenler: 1 Ziyaretçi